TEKNOLOJİ TASARIM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

TEKNOLOJİ TASARIM


 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesTIKLA İZLEKayıt OlGiriş yapİLETİŞİM
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
En iyi yollayıcılar
Admin
PUSULA Vote_lcapPUSULA Voting_barPUSULA Vote_rcap 
çağrı
PUSULA Vote_lcapPUSULA Voting_barPUSULA Vote_rcap 
havvaozcelix
PUSULA Vote_lcapPUSULA Voting_barPUSULA Vote_rcap 
beza
PUSULA Vote_lcapPUSULA Voting_barPUSULA Vote_rcap 
prof.emreoktay
PUSULA Vote_lcapPUSULA Voting_barPUSULA Vote_rcap 
sebostan07
PUSULA Vote_lcapPUSULA Voting_barPUSULA Vote_rcap 
darklord
PUSULA Vote_lcapPUSULA Voting_barPUSULA Vote_rcap 
03ebru03
PUSULA Vote_lcapPUSULA Voting_barPUSULA Vote_rcap 
TAKM
PUSULA Vote_lcapPUSULA Voting_barPUSULA Vote_rcap 
Evren Uysal
PUSULA Vote_lcapPUSULA Voting_barPUSULA Vote_rcap 
Anahtar-kelime

 

 PUSULA

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ufukcan
b>Aktif-Üye!
avatar


Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 11/03/09
rep puanı ver : 6
REP PUANI : 0

PUSULA Empty
MesajKonu: PUSULA   PUSULA Icon_minitimeÇarş. Mart 11, 2009 2:35 pm

Pusula
PUSULA 18

Karalar gözden kaybolduktan sonra, denizde artık deneysel kurallara dayanılarak yol bulmak ve bunu sürdürmek imkânsızdı. Bilimsel tekniğe baş vurmak zorunlu olmuştu. Gidilecek mesafe çok uzak oldu mu, dünyanın küresel yüzeyi düz bir planda gösterilemiyordu. Bu nedenle, gemiciler son çare olarak XVI. yüzyıla kadar kullanılacak “Yer yuvarlağı”na baş vurdular; artık geminin bulunduğu yer, enlem ve boylamlara göre belirlenmekteydi.

Bunun için de X. yüzyılda Araplardan gelme usturlaplar kullanılmakta; bunlarla yıldızların yükseltisi bulunarak kabaca bir enlem-boylam tayini yapılmaktaydı. Ne var ki, boylam hesaplarında birkaç dereceye varan hatalar yapıldığından, işler karışıyordu. Gemiciler, bu çocukluk çağındaki yöntemlerle kalmış olsalardı, kıyılardan uzaklaşmaya dünyada cesaret edemezlerdi. Ama neyse ki, ellerinde pusula vardı.

“Pusula”: İşte bir Çin icadı daha! Isın sülâlesi zamanında (265-419), Çinliler mıknatıslı bir iğne sayesinde “Güney”i belirleyebiliyorlardı. İğnenin bu özelliğinden yararlanmak için 424′te “Mıknatıslı arabalar” yapıldı. Bu arabalar, dikey bir eksen çevresinde dönen bir heykel taşımaktaydı. Heykel, içinde gizli bulunan bir mıknatısın etkisiyle hep güneye dönük dururdu.

Çinlilerin kendilerine mal ettikleri bu icadın gerçek mucitleri Normanlardır. Bunlar, 874′te İzlanda’yı fethetmişler; 932′de Grönland’ı keşfetmişler ve 1000 yılında -yani Kolomb’dan beş yüzyıl önce- Amerika’ya ayak basmışlardı. Pusulaya sahip olmasalardı, bu olağanüstü başarılara nasıl ulaşabilirler, açık denizlerde binlerce millik mesafeleri nasıl aşabilirler ve hareket ettikleri noktaya nasıl dönebilirlerdi?

Her neyse, Fransa’da pusuladan ilk olarak 1200′de söz edilmeye başlandı. Bunu, 1207′de İngiltere ve 1213′te İzlanda izledi. Pusulanın ilkel bir yapısı vardı o zamanlar. İlk önemli gelişmeyi gerçekleştiren Pierre de Maricourt oldu (1269). İğneyi bir mile geçirdikten sonra, bunu bir yanı saydam ve derecelenmiş bir kutunun içine yerleştirdi. Böylece gemicilerin pergeli halini alan bu gereç, artık onlara etkili bir rehber olabilecek; bilinmeyen denizlere açılmalarını ve büyük keşifler çağını açmalarını sağlayacaktı.
UFUK CAN DEMİR 7-A 156
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
PUSULA
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» pusula

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TEKNOLOJİ TASARIM :: TEKNOLOJİ TASARIM DÖKÜMANLARI :: BULUŞLAR VE HİKAYELERİ-
Buraya geçin: